Emzirmek hem anneyi hem de bebeği rahatlatır
Liv Hospital Klinik Psikolog Selenay Yücel Keleş, 1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası kapsamında emzirme döneminin manevi etkilerini anlattı. Keleş, bu dönemde kaçınılması gereken sözlerin altını çizdi: “Güvenli bağlanma sadece anne sütü ile sağlanamaz. Emziremeyen anneler de bebeklerine olumlu duygular aktararak güçlü bir bağ kurabilirler.” diyor.
Başına kötü bir şey gelemeyeceği inancını güçlendirir.
Yaşamın ilk aylarında bebeğin zihinsel işlevleri şu anda gelişmemiştir ancak uygun sıcaklıktaki bir ortamda tok ve temiz olduğunda var olduğunu hisseder. Bebek acıktığında, altı kirliyken, kendini rahat ve huzurlu hissetmediğinde huzursuzluk görülür. Bu nedenle yaşamın ilk 6 ayında bebeğin tüm ihtiyaçları bir an önce karşılanmalı, dengeli, şefkatli ve empatik bir yaklaşım sergilenerek bakım sağlanmalıdır. Bakıcının dengeli, şefkatli ilgi ve tutumu, bebeğin “var olduğu”, ihtiyaçlarının hızla karşılanabileceği, sevildiği, değer verildiği, korunduğu, başına kötü bir şey gelemeyeceği inancını ve bu keyifli deneyimi güçlendirir. sadık bağlılık denir.
Duygusal temas bebeğin sakinleşmesine yardımcı olur
Emzirmenin fizyolojik/biyolojik etkileri yanında psikolojik etkileri de vardır. Emzirme ile anne ve bebek arasındaki bağ güçlenir ve bebeğin inanç duygusu oluşur. Emzirme sürecinde anne ile bebek arasında duygusal bir alışveriş olur ve bu alışveriş her iki taraf için de tatmin edicidir. Annenin emzirirken bebeğiyle kurduğu ilgi ve tensel temas, bebeğin sakinleşmesini sağlar ve anne ile bebek arasında olumlu bir etki oluşmasını destekler.
Bebeğin dış dünya ile olan ilişkilerini etkiler.
Annenin duygusal durumu bebeğin duyularını ve anne sütünün kalitesini etkiler. Bu nedenle emzirme sürecinde annenin kendini rahat ve sakin hissetmesi çok değerlidir. Bu dönemde kurulan sağlıklı ve inançlı bağ, bebeğin ruhsal gelişimini ve ileriki yaşamında dış dünya ile kurduğu ilişkileri etkiler.
Bebeğin inanç bağını güçlendirir
Annenin sıcak ve sevgi dolu bakışları, ses tonu, tensel ve göz teması bebeğin güven bağını güçlendirir. Ancak sadece emzirmekle sadık bir bağ kurulamaz. Emziremeyen anneler de bebeklerine olumlu duygu aktararak güçlü bir bağ kurabilirler.
Anne ve bebeğe özel
Emzirme sıklığı, boyutu ve süresi anne ve bebeğe özeldir. Bir anneye süt yapan bir yemek başka bir anneye süt vermeyebilir. Doğum sonrası dönemde annenin ihtiyacı olan tek şey olumlu bir destektir. Bebeğin anneye alışma süreci, annenin bebeğe alışma süreci, annenin ebeveynliğe ilk adımı, bebeğin dünyaya uyum sağlama süreci uzun ve yorucu olabiliyor. Bu gezi sırasında annenin duyduğu olumsuz ve yargılayıcı cümleler yetersizlik duygusu yaratabilir. “Bebeğime doyamıyorum”, “Onu iyi besleyemiyorum” gibi inançlar anne bebek arasındaki bağı olumsuz etkiler.
Olumlu cümleler kullanmaktan çekinmeyin.
· Siz ve bebeğiniz çok hoş görünüyorsunuz.
Tek ihtiyacı olan sensin ve bunu sadece sen bilebilirsin.
Zamanla birbirinize daha çok alışacaksınız.
İlk başta böyle hissetmeniz çok normal.
Neye ihtiyacınız varsa, biz buradayız.
Annelere bu cümleleri kurmaktan kaçının
· Yeterince emzirmiyor musunuz?
Mama vermeyin, sadece emzirin.
· Bana yemek ver, seni emiyor, tok değil.
· Bebek çok zayıf.
· Hiç kilo vermemişsiniz.
· Kucağa alışma.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı